KASIK VE KARIN FITIKLARI

Fıtık; vücudun bozulan ve yırtılan bir bölgesinde iç organların bir taraftan diğer tarafa geçmesidir. İnsanoğlunda kasıkta, göbekte ve ameliyat dikiş yerinde fıtıklaşmalar olabilmektedir. Karın içindeki boşluklarda da nadiren fıtıklaşmalar olabilir ama bizim konumuz dışarıya olan fıtıklaşmalardır. Sıklık sırasına göre kasık fıtıkları, göbek fıtıkları ve ameliyat yeri fıtıklarına göz atalım.

KASIK FITIĞI ( İNGUİNAL HERNİ)

Erkek çocuklarda bebeklik gelişimi döneminde testisler karın içinde periton arkasında muhafaza edilmekte ve gelişmektedir. Doğuma yakın olarak testisler aşağı doğru hareket eder ve skrotum dediğimiz yumurta torbası da denilen penisin altındaki esas yerine gelir. Bu hareket sürecinde karın içinde kasıklardan geçirip dışarı çıkarken kasıkta birer pencere oluşturur. İlerki yaşlarda bu pencere kendiliğinden kapanır ama kapanmadığı durumlarda bu pencereye karın içi yağları veya bazen de barsaklar girerek kasık fıtığını meydana getirir. Kız çocuklarında nadiren kasık fıtığı görülür. Ancak nadiren de olsa kasık bölgesinde kadınlarda da fıtıklar görülebilmektedir. Bir diğer kasık fıtığı oluşma şeklide yaşa bağlı olarak kasıktaki adalelerin zayıflaması veya ağır iş yapmaya bağlı zedelenmesi, aşırı öksürmeye bağlı karın içi basıncın artması gibi pek çok nedenlerle kasıkta fıtıklaşmalar olabilir.

KASIK FITIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Kasık fıtığın bir tek belirtisi vardır. Kasık bölgesinde şişlik. Bu şişliğin öksürükle veya ıkınmayla ortaya çıkması ve dinlenme anında tekrar ortadan kaybolması fıtık teşhisini kesinleştirir. Ancak bazı hastalarda kasıklarda şişlik oluşmadan öksürürken ağrı gibi başlangıç belirtisi de olabilir. Bu hastalarda kasık ultrasonografisi ile teşhis etmek zaman kazandırır. Erkeklerde skrotumda şişlik yine büyük olasılıkla fıtık nedeniyledir. Yine bazı hastalarda da fıtık içine karın içi organların (yağ dokusu ve barsaklar ) girmesi ile düzelmeyen ve hatta ağrılı devamlı şişlik bulunabilir. Bahsettiğim gibi karın içi yağ kütlesi veya barsakların fıtık içine göçüp geri dönmesi zamanla fıtığı büyütür. Fıtık ne kadar erken tedavi edilirse o kadar konforlu olur. Bazı durumlarda da kasık fıtığı içine doluşan yağ kütlesi veya barsaklar kendini kurtarıp batın içine geri dönemezler. Bu duruma fıtık boğulması ( inkarserasyon) diyoruz. Kasıktaki şişlik küçülmez, ağrılıdır. Olay ilerledikçe ağrı şiddetlenir, bulantı ve kusma eşlik eder. Buraya sıkışan barsakların derhal kurtarılması gerekir. Aksi takdirde barsakların beslenmesi bozulur ve barsak delinmesine , peritonite ve hatta ölümcül sonuçlara yol açabilir.
KASIK FITIĞI BOĞULMASI ACİL BİR DURUMDUR. BEKLENMEDEN BİR HASTANEYE BAŞVURMALISINIZ.

KASIK FITIĞI TEDAVİSİ

Çocuklarda ki kasık fıtığı tedavisi çocuk cerrahları tarafından erişkinlerintedavisi genel cerrahlar tarafından yapılmalıdır. Erişkin kasık fıtığı onarımında temel prensipler; fıtık içeriğinin temizlenmesi, fıtık defektinin dikilerek onarılması ve üzerine bir mesh ( yama) konulmasıdır. Aynı işlemleri günümüzde Laparaskopik olarak yapmaktayız. Total Ekstra Peritoneal (TEP) veya Trans Abdominal olarak (TAP) tekniği ile yapmaktayız. Hastalar ameliyat günü ve ertesi günü taburcu olabilmekte ve işlerine dönebilmektedir. Laparoskopik yöntemde bir tane kamera için; 10 mm ( 1 cm) kesi, çalışma aletlerimiz için de iki adet de 0,5 cm ( 5 mm) kesi yapılmaktadır. Buradan çalışılarak fıtık defekti onarılmakta ve mesh yani yamalık yerleştirilmektedir. Laparoskopik yöntemde hastanın konforu artmaktadır. Laparoskopik yöntemin daha az ağrıya sebep olması, erken ayağa kalkma ve işe erken dönme avantajları vardır. Hastalar aynı gün veya ertesi gün taburcu edilmektedir.

GÖBEK FITIĞI ( UMBİLİCAK HERNİ)

Gebelik sürecinde bebeğin beslenmesi anne rahimindeki plasenta (eş) ile bebeğin tam göbeğinden girip karaciğerine giden damarlar vasıtasıyla olmaktadır. Hazırlanmış, sindirime gerek kalmayan bu pürü pak saf gıdalar bu damarlar ile bebeğin karaciğerine direk olarak götürülür. Bu damarların oluşturduğu kanala Hepato-umbilikal kanal adı vermekteyiz. Yani karaciğer göbek beslenme hattı. Doğum gerçekleşince ilk iş bu kanalı göbek bağını kesmektir. Bir müddet sonra bu kanalın göbekten girdiği delik kendiliğinden kapanır. Bazı bebeklerde ise kapanmaz veya zayıf kalarak ileri yaşlarda da buranın fıtıklaşmasına yol açar. Buna Umbilikal herni yani göbek fıtığı denilir. Bebeklik dönemindeki küçük fıtıklar için ameliyat için acele etmeyiz. Bir yıl bekleriz. Çünkü zamanla kendiliğinden kapanabilirler.

Yukardaki kasık fıtığı bölümünde anlattığımız tüm belirtiler göbek fıtığında da görülür. Göbekte şişlik, öksürmekle şişliğin artması, bazen kabarıklığın azalaması şeklinde tarif edilir. Zamanla göbekteki deliğin büyümesi sonucu göbek fıtığı da büyür.

Göbek fıtığının içine sıklıkla karın içi yağ dokusu ve nadiren de barsaklar girer. Göbek fıtığı ne kadar erken tedavi edilirse hastalar için o kadar iyi olur. Bu fıtıkta da barsak sıkışması ve buna benzer acil durumlar görülebilir. Derhal bir hastaneye başvurulmalıdır.

Göbek fıtığında da ameliyatla tamir şarttır. Açık olarak fıtık defekti dikilir ve üzerine mesh dediğimiz sentetik bir yama yerleştirilir. Günümüzde Laparoskopik (kapalı yöntem) olarak da yapılabilmektedir. Laparoskopik yöntemde karın içinden defekti tamir edip bu kez bir tarafı barsaklara zarar vermeyen dual mesh dediğimiz yamalık kullanıyoruz. Laparoskopik yöntemde bir tane kamera için; 10 mm ( 1 cm) kesi, çalışma aletlerimiz için de iki adet de 0,5 cm ( 5 mm) kesi yapılmaktadır. Buradan çalışılarak fıtık defekti onarılmakta ve mesh yani yamalık yerleştirilmektedir. Laparoskopik yöntemde hastanın konforu artmaktadır. Laparoskopik yöntemin daha az ağrıya sebep olması, erken ayağa kalkma ve işe erken dönme avantajları vardır. Hastalar aynı gün veya ertesi gün taburcu edilmektedir.

KESİ YERİ FITIĞI ( İNSİZYONEL HERNİ)

Ameliyat olunan kesi yerinde ilerdeki dönemlerde fıtıklaşma olabilir. Olay ameliyat dikiş hattındaki dikişlerin yırtılması sonucu oluşur. Ameliyattan hemen sonra olabileceği gibi, hayatın herhangi zamanında da gelişebilir. Bu fıtıklaşmaya yol açabilecek riskler şöyle sıralanabilir. Ameliyat sonrası ameliyat yerinde enfeksiyon gelişmesi, hastanın ileri yaşlarda olması (70 yaşdan büyük), kanser ameliyatı (malignensi) olması, aşırı ve devamlı öksürüğe sebeb olan akciğer hastalığı (KOAH) olması, hastanın zayıf ve beslenmesinin kötü olması (malnutrisyon), hastanın aşırı şişman (morbid obesite) olması, cerrahi olarak uygun dikiş materyalleri kullanılmaması, cerrahi olarak dikkatsiz cerrahi uygulanması ve hastanın hareketelerine dikkat etmemesi gibi pek çok sebep sayılabilir. Genellikle ameliyat yeri fıtığı oluşmasında bu sebeplerden bir kaç sebep bir arada bulunur.

Kesi yeri fıtığının teşhisi kolaydır. Hasta kendisi bile teşhisini koyabilir. Ameliyat yerinde şişlik. Bu yırtılan dikiş hattındaki yırtığın büyüklüğüne göre şişlik oluşur. Karın içi yağ kütlesi ve barsaklar bı şişliği oluştururlar. Bu kesi yeri fıtıkları mümkün olan en kısa sürede cerrahi olarak tedavi edilmezse gittikçe büyür. Hatta içinde barsak sıkışması gibi nedenlerle acil ameliyatlara gereksinim doğabilir.

Ameliyat yeri kesi fıtığını cerrahi olarak tamir etmek gerekir. Kesi yerindeki kötü nedbe dokuları çıkarılmalı tüm dikiş hattı tekrar açılmalı ve kenarları temizlenerek yeniden dikilmelidir. Üzerine bir yamalık yerleştirmek nüks ihtimalini azaltır.

Tüm fıtıklarda anlattığım gibi bu fıtıkları da Laparoskopik olarak tamir etmek çok avantajlıdır.

Laparoskopik yöntemde karın içinden defekti tamir edip bu kez bir tarafı barsaklara zarar vermeyen dual mesh dediğimiz yamalık kullanıyoruz. Laparoskopik yöntemde bir tane kamera için; 10 mm ( 1 cm) kesi, çalışma aletlerimiz için de iki adet de 0,5 cm ( 5 mm) kesi yapılmaktadır. Buradan çalışılarak fıtık defekti onarılmakta ve mesh yani yamalık yerleştirilmektedir. Laparoskopik yöntemde hastanın konforu artmaktadır. Laparoskopik yöntemin daha az ağrıya sebep olması, erken ayağa kalkma ve işe erken dönme avantajları vardır. Hastalar aynı gün veya ertesi gün taburcu edilmektedir.